Hoçvan tarihçesi xoçvan tarihi
HOÇVAN - XOÇVAN
Hoçvan bir sınır bölgesi olması itibariyle, tarih boyunca farklı halkların yerleşkesi olma özelliğini hep koruya gelmiştir. Sınırların bugünkü kadar keskin bir şekilde çizilmediği pre-modern dönemde farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bu yüksek yerleşke aynı zamanda değişik iktidarların tahakkümüne de maruz kalmıştır. TransKafkasya ile Anadolu arasında sıkışıp kalan Hoçvan ilk çağlardan günümüze Urartular, Medler, Persler, Bizans İmparatorluluğu, Gürcü ve Ermeni Krallıkları, Selçuklular, Osmanlı İmparatorluğu gibi değişik medeniyetlerin idari hâkimiyetinde kalmış ve onlardan izler barındırmıştır
Hoçvan kelimesinin etimolojik kökenine dair bu güne kadar herhangi bir inceleme yapılmamıştır. Kelime köken itibariyle Ermenice, Gürcüce ve ya Kürtçe bir kelimeden türemiş olabilir. avan kelimesi Ermenicede şehir, köy gibi yerleşim yerleri için kullanılmaktadır. kafkasyada ve Doğu Anadoluda sonu avan ile biten çok sayıda yerleşim birimi vardır. Avan, Erivan, Nahçivan, bunlardan bazıları olup zaman içerisinde fonetik değişimlere uğramışlardır. Örneğin; Teryan Angela adlı Ermeni tarihçi Erivan isminin Ari-van dan türediğini, kelimenin anlamının ise Aryenlerin ülkesi olduğunu ileri sürmüştür. Hoçvan kelimesinin de aynı şekilde türediği ihtimaller dâhilindedir. Fakat bu konuda kesin sınırlar çizmek mümkün değildir. Hoçvanın da içinde bulunduğu bölge antik dönemden itibaren Urartular, Medler, Persler, Ermeni ve Gürcü Krallıkları, Bizanslılar, Araplar, Kürtler, Selçuklu ve Osmanlılar tarafından idare edilmiş ve birçok kez el değiştirmiştir. Yaşanan bu idari değişiklikler, bölgenin kültürel ve ekonomik yapısının değişmesinde de etkili olmuştur. Bölgenin demografik anlamda 20. yüzyılın ortalarına kadar çok çeşitlilik göstermesi bu nedenledir. Bölgedeki idari değişikliğin çok sık olması bölgenin değişik isimlerle adlandırılmasına da neden olmuştur. Örneğin ilk çağlarda Ardahan ve Hoçvanı da içine alan bölge Ermenilerce Gugark olarak adlandırılmış, 15 yüzyıldan sonra ise Gürcülerce de Samtskhe olarak adlandırılmıştır. Hoçvana ilişkin en ayrıntılı idari ve ekonomik bilgiler Osmanlıların bölgeye yerleşmesiyle başlar. Osmanlılar, Bizanslıların yüzyıllardır Anadoluda ve Balkanlarda kullandıkları Tımar sistemini neredeyse hiçbir değişiklik yapmadan uygulamışlardır. Osmanlının ekonomik bel kemiğini oluşturan tımarlara büyük önem verilmiş ve her tımar geliri ayrıntılı olarak kaydedilmiştir. Tımar tahrir defterlerine kaydedilen bu bilgiler bölgelerin sosyoekonomik yapısı hakkında önemli bilgiler içermektedir. Bunlardan birisi de 16 yüzyıla ait Gürcistan İcmal Defteridir. Bu defterde Hoçvan, Küçük Ardahan Livasına bağlı bir nahiye olarak gösterilmekte ve irili ufaklı toplam 66 köyden oluşmaktadır. Köy isimlerinin çoğu Cumhuriyet döneminde Türkçe isimlerle değiştirilmesine rağmen, bazı köyler halk arasında halen eski isimler ile kullanılmaktadır. Bazıları ise zamanla terk edilmiştir. Örneğin Tokuş ve Takyalu zamanla terk edilen köyler arasındadır.. Kürtlerin Transkafkasyaya ne zaman geldikleri tartışma konusudur. Şeddadilerin ve Hazbanilerin 11. ve 12. yüzyılda Kafkasyanın güneyi ve Doğu Anadoluda etkili oldukları bilinmektedir. Ünlü tarihçi Martin Van Bruinnessen 16. yüzyılda Osmanlıların, Kafkasyayı ilhakı sonrasında Karsın kuzeyinde, daha sonraları Çıldır eyaleti olacak Samtskhe bölgesinde yer alan göçebe Kürt aşiretlerinden bahseder. Aynı şekilde Bruinessen, Lynch adlı bir gezginin 1901de kaleme aldığı kitabında Ermeni Platosundaki Kürtlerin, Çaldıran Savaşından sonra Diyarbakırdan bölgeye gönderildiklerine dikkat çeker. Fakat bu bilgi Şeref han'ın Şerefnamesinde yer almamakla beraber, 1665 yılında bölgeyi gezen seyyahlar da, Ermeni platosunda sadece Hıristiyan popülâsyondan bahseder. 18. yüzyılda tımar sistemi Hoçvanda varlığını devam ettirmektedir. Osmanlı arşivlerinde bu döneme ilişkin birkaç tımar becayiş belgesi göze çarpmaktadır. Hoçvan-ı Yurdosan ve Gürizar karyelerinde inhilal olan tımarlar yeni sahiplerine verilmiştir. Bu kişiler Müslüman olup hangi etnik kökenden oldukları belirtilmemiştir. Köylüler üzerinde büyük bir yük olan tımar vergilerine karşı kimi zaman karşı çıkışlar olmuştur. 1780'lerde bölgede bulunan Kürt Pirebadili aşireti ve bazı diğer Kürt aşiretleri mevcut sistemden bağımsız hareketlerinden kaynaklı Rakkaya ( Suriye ) sürülmek istenmişlerdir.] Osmanlı arşivlerinde bu sürgün ile ilgili belgede Pirebadilli aşireti, Badilli aşiretine bağlı bir aşiret olarak gösterilmiştir. 1878 Osmanlı Rus harbi sonrasında Osmanlı Kuzeydoğu Anadolu (Kars, Ardahan, Artvin ) hâkimiyetini kaybetmiş Çarlık Rusyası bölgede etkili bir rol oynamaya başlamıştır. Hoçvan bu dönemde Çarlık Rusyasının Kars Obslastına bağlı bir şekilde idare edilmiştir. Bu dönemle ilgili bilgilerin çoğu sözlü tarih çalışmalarına dayanmakla beraber bu dönemde gelişen olaylarla ilgili birbirinden farklı yorumlar vardır. Arif Ağa, Beyaz Bey, İzzet Bey 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında bölgede etkili şahıslardır. Bu şahıslar Kürt olmakla beraber, bölge siyasetinde feodal kaygılarla hareket etmiş, kimi zaman Osmanlı ve Rus yönetimleriyle ittifaklar kurmuşlardır. Kürtler bu dönemde bölge demografisinin büyük bir kısmını oluşturuyorlardı. Bu dönem, Hoçvan ve çevresinde Ermeni nüfusunun en fazla olduğu dönemlerden biri olup bölgede Rusyadan göçen Malakanlar da yaşamaktaydı. Beroje Malegin denilen bölge ismini yöredeki Malakan nüfusundan almıştır. Xarziyan ve Alagöz de Malakanlar azımsanmayacak bir nüfusa sahiptiler ve bölgede tarımda kullanılan teknolojinin ilerlemesine ciddi katkılarda bulunmuşlardı. Birinci paylaşım savaşı sırasında patlak veren Bolşevik Devrimi, Rusyanın savaştan çekilmesine neden olmuştur. 1918'de Hoçvanı da içine alan bölge Demokratik Ermenistan Cumhuriyetine dâhil olmuş ise de önce Türkiyenin daha sonra da Sovyetlerin işgaliyle gelişen olaylar Demokratik Ermenistan Cumhuriyetinin Sovyetlere bağlanması ile son bulmuştur. Sovyetler Kars ve Ardahanı, devrim sonrası Rusyanın yeniden inşası gibi iç sorunlar nedeniyle savaşılmaksızın Türkiyeye bırakmıştır. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra . Ermenice, Rumca ve Kürtçe olan yerleşim yerlerinin isimleri Türkçe kelimelerle değiştirildi. Tüm bu yaşananlardan Hoçvan yöresi de bir o kadar etkilendi. Hoçvandaki tüm köylerde isim değişikliğine gidildi. Kora Beberek, Panik, Pangis gibi isimlerin yerini bayramoğlu Tazeköy, Taşlıdere, Tunçoluk gibi köyler aldı.
Resmi olarak Hoçvan'ın idari bir merkezi bulunmamakla birlikte, bazı kaynaklarda ve halk arasında merkezi olarak kabul edilen yerleşim yerleri bulunmaktadır. Gazeteci yazar Mehmet Ali Arslan'a göre, Hoçvan'ın merkezi Hasköy, en büyük köyü ise Tunçoluk'tur.
Ardahan olmak üzere Türkiye ve dünya genelinde birçok yerin tanıtımını yapan Mehmet Ali Arslan, 2012 yılında yerel halkın istek ve talepleri üzerine Hoçvan Köylerini Temsil Eden Admin ve Yazarlar Platformu ile yaptığı toplantıda,
Dünya genelindeki tanıtımların da
Yaylakarakolu'nun sürekli bir yerleşim yeri olduğu mezranın özelliklerini de göz önüne alarak, Kora ve Hacıali köylerine ait Yaylakarakolu mezrasını Hoçvan yerleşim yeri listesine. dahil etmiştir. Böylece Hoçvan'daki yerleşim yerleri (köy) sayısı 22'ye çıkmıştır.Hoçvan'ın Kürtçe Adı ise Xoçvan'dır.
Ardahan'ın Hoçvan ilçesinden İstanbul'a yoğun bir göç yaşanmıştır. Bu göç dalgası, büyük şehirde yaşayan Hoçvanlıların bir araya gelerek hem kökenlerini korumalarını hem de birbirlerine destek olmalarını sağlamıştır.
İstanbul'da hemen hemen her köyün bir derneği bulunmaktadır. Bu derneklerin daha etkin ve koordineli çalışabilmesi için, bölgenin yazar ve gazetecilerinin istek ve önerileri sonucunda 2009 yılında İstanbul'un Esenyurt ilçesinde Hoçvan Dernekler Federasyonu (Hoçfed) kurulmuştur. Hoçfed, kısa sürede Hoçvanlıların İstanbul'daki önemli bir buluşma noktası haline gelmiştir."
Hoçvan Spor Kulübü! Kökenleri daha eski yıllara dayansa da, kulüp resmi olarak 2016 yılında kurulmuştur. Bir grup Hoçvanlı genç sporseverin hayaliyle bir araya gelerek kurulan takım, kısa sürede büyük başarılara imza atmıştır.
Kulübün ilk başkanı Yusuf Avşar olmuş ve Hoçvan Spor'a yön vermiştir. Takımın renkleri siyah ve kırmızı, köklü bir geçmişe sahiptir. Hoçvan köylerinden biri olan Bayramoğlu Markaköy Kora köyünün 1998 yılında tanıtım logosunda da bu renkler kullanılmıştır. Bu renkler, aynı zamanda Hoçvan'ın da kimliğini oluşturmaktadır. Kulübün logosunda yer alan at ve Kısır Dağı ise bölgenin doğal güzelliklerine ve kültürel mirasına atıfta bulunmaktadır.
Panzerler" lakabıyla anılan Hoçvan Spor, bu takma ismi gazeteci yazar Mehmet Ali Arslan’dan almıştır. Arslan, aynı zamanda kulübün ilk yıllarda takımın medya sponsorluğunu da üstlenmiştir. Kulüp, kurulduğu yıl 2016'da Ardahan amatör liginde şampiyon olarak büyük bir başarıya imza atmış, 2017 yılında ise Ardahan'ı Bölgesel Amatör Lig'de temsil eden tek spor kulübü olmuştur.
Hoçvan Spor, sadece bir spor kulübü olmaktan öte, Hoçvan'ın gururu, bir ilin umudu haline gelmiştir. Kulübün başarısı, gençlere örnek olmakta ve bölgeye canlılık katmıştır.
Mehmet Ali Arslan tarafından kurulan tanıtım siteleri ve bloglar sayesinde Hoçvanlılar, teknolojiyle erken tanışma fırsatı buldu. Kısıtlı imkanlara rağmen, sosyal medyanın henüz hayatımıza girmediği yıllarda bile Hoçvanlılar, kendi köyleriyle ilgili forum, blog ICQ - Mirc Kanalı ve Gruplarında sonrasında ise internet siteleri aracılığıyla dış dünyayla bağlantı kurmuş ve bilgiye ulaşmıştır.
Mehmet Ali Arslan
ICQ ve İrc, Mirc'de Ardahan, Kars ve Iğdır ile ilgili birçok grup ve sohbet kanalı kurmuş. Sonraki yıllarda ise Ardahan, Kars ve Iğdır'ın ilk internet siteleri (blog ve forumları) kurmuştu.
Mehmet Ali Arslan Ardahan Kars ve Iğdırlıları İnternete ilk alemde tek sloganı ile ilk kez mirc ve IQO'da bir araya getirmiştir,
Notlar - kaynaklar.
Mehmet Ali Arslan Yayınları tarafından yayımlanan bu önemli eserin bir bölümü, Hoçvan binbaşar köyünden Oruç Sural tarafından Kürtçeye çevrilmiştir, eser, birçok kitap, dergi ve internet sitesinde yer bulmuştur.